Soru 387: İnsanın
kendi mahallesindeki camide namaz kılmasının müstehap olmasına rağmen mahalle
camisini boş bırakarak cemaat namazı için şehrin merkez camisine gitmesinin
sakıncası var mıdır?
Cevap: Mahalle camisini terk etmek, diğer bir camide ve özellikle şehrin merkez
camisinde cemaat namazı kılmak için olursa sakıncası yoktur.
Soru 388: Banilerinden bazılarının,
kendileri ve kendi kabileleri için yaptıklarını iddia ettikleri camide
diğerlerinin namaz kılmalarının hükmü nedir?
Cevap: Cami, cami olarak bina edildikten sonra bir kavme, gruba, kabileye ve
soya mahsus olmaz; bütün Müslümanların ondan istifade etmesi caizdir.
Soru 389: Kadınların, namazlarını
camilerde mi, yoksa evlerinde mi kılmaları daha faziletlidir?
Cevap: Camide namaz kılmanın faziletli oluşu erkeklere mahsus değildir.
Soru 390: Günümüzde Mescid-i
Haram'la sa'y yeri olan Sefa ve Merve arasında yaklaşık yarım metre
yüksekliğinde ve bir metre genişliğinde alçak bir duvar vardır, o duvar
mescitle sa'y yeri arasında müşterektir; kadınlar, camiye girmeleri caiz
olmayan adet günlerinde -ay başlarında- bu duvarın üzerinde oturabilirler mi?
Cevap: Duvarın, Mescid'in bir parçası olduğuna dair kesin bilgi olmazsa
sakıncası yoktur.
Soru 391: Mahalle camisinde spor
yapmak veya uyumak caiz midir? Diğer camilerde hüküm nedir?
Cevap: Cami spor yeri değildir. Genel olarak caminin şanına aykırı işleri,
camide yapmaktan sakınmak gerekir. Ayrıca camide uyumak ise mekruhtur.
Soru 392: Gençlere fikrî, kültürel,
akidevî ve askerî eğitimler vermek için caminin avlusundan yararlanmak caiz
midir? Bu işler için camilerin balkonlarından yararlanmanın hükmü nedir? Bu tür
faaliyetler için tahsis edilmiş yerlerin azlığını da hatırlatmak isteriz.
Cevap: Bu, caminin avlu ve balkonunun nasıl vakfedildiğine bağlıdır. Bu alanda
caminin cemaat imamı ve dernek üyelerinin görüşlerini almak şarttır; şunu da
hatırlatayım ki, cemaat imamı ve dernek üyelerinin muvafakatiyle camilerde
gençlere dinî dersler vermek iyi ve takdir edilir bir çalışmadır.
Soru 393: Bazı bölgelerde, özellikle
köylerde camilerde düğün törenleri düzenliyorlar; yani evlerde şarkı söylüyor
ve oynuyorlar, sonra kahvaltı veya akşam yemeklerini ise camide yiyorlar, bu iş
şer'an caiz midir?
Cevap: Davetlilere camide yemek vermenin kendiliğinden sakıncası yoktur.
Soru 394: Bazı kooperatifler
yerleşim bölgeleri yapıyorlar; ilk önce bu yerleşim bölgelerinde cami gibi
umumi merkezlerin yapılması hususunda görüş birliği sağlanıyor. Acaba evler
şirkete üye olanlara verilince üyelerden bazılarının önceki ittifaktan
vazgeçerek, biz cami yapılmasına razı değiliz demeye hakları var mı?
Cevap: Şirket, bütün üyelerinin muvafakatini aldıktan sonra cami yapmaya
başlar, bina tamamlanmış ve cami vakfolmuş olursa bazı üyelerin önceki
anlaşmalarından vazgeçmelerinin bir etkisi yoktur; ancak bazı üyeler vakıf
olması gerçekleşmeden önceki anlaşmalarından vazgeçerlerse bu durumda bütün
üyelere ait olan mülkte (arsada) üyelerin rızası olmaksızın cami yapmak caiz
değildir. Ancak lâzım bir akitte (anlaşmada) şirketin bütün üyelerine şirkete
ait olan yerin bir bölümünü cami yapmaya ayrılması şart edilirse ve şirketin
üyeleri de bunu kabul ederlerse bu durumda, anlaşmadan vazgeçmeye hakları
yoktur ve vazgeçmelerinin de bir etkisi olmaz.
Soru 395: Gayr-i İslâmî kültürel
saldırıya karşı çıkmak amacıyla yaklaşık otuz ilk ve ortaokul öğrencisini
camide topladık; Bu grup, yaş ve fikir seviyelerine göre Kur'ân, ahkâm ve
İslâmî ahlâk dersleri alıyorlar; Koro şeklinde ve org takımı olarak bu gruptan
yararlanmanın hükmü nedir? Şer'î ölçülere, (İran'da) radyo, televizyon ve
kültür bakanlığının kurallarına riayet edilerek bu tür müzik aletleriyle camide
yapılan çalışmaların hükmü nedir?
Cevap: Kur’an, ahlak ve ahkam öğretmenin ve İslami marşların hazırlık
çalışmalarını camide yapmanın sakıncası yoktur. Ancak camilerin şanının
korunması vaciptir ve namaz kılanların rahatsız edilmemesi gerekir.
Soru 396: (İran'da) İslâmî irşad
bakanlığı tarafından dağıtılan sinema filmlerini camide, Kur'ân derslerinde
katılanlara göstermenin şer'î açıdan bir sakıncası var mıdır?
Cevap: Caminin, sinema filmlerinin gösterildiği bir yere dönüştürülmesi caiz
değildir; ancak gerek duyuldu-ğu ve ihtiyaç görüldüğü zaman caminin imamının
muvafakatiyle bazı dini filmleri göstermenin sakıncası yoktur.
Soru397: Masum imamların doğum günü
münasebetiyle camilerde neşelendirici müziklerin yayınlanmasının şer'an
sakıncası var mıdır?
Cevap: Açıktır ki, caminin özel dini bir hürmeti var-dır; dolayısıyla camiden
müzik yayınlamak, onun hürmetine uygun olmazsa, haram olan eğlendirici türden
bile olmasa haramdır.
Soru 398: Sesi caminin dışına çıkan
cami hoparlörle-rinden istifade etmek ne zaman caizdir? Ezandan önce
-hoparlörden- inkılabî marşlar ve Kur'ân-ı Kerim yayınlamanın hükmü nedir?
Cevap: Komşular ve mahallede oturanları rahatsız etmeyecek vakitlerde ezandan
önce birkaç dakika Kur'-ân yayınlanmasının sakıncası yoktur.
Soru 399: Merkez camiinin tanımı
nedir?
Cevap: Bir şehirde, bir kabileye veya çarşıya mahsus olmaksızın o şehrin
halkının çoğunluğunun toplanması için yapılan camidir.
Soru 400: Camilerden birinin üstü
örtülü bir bölümü otuz yıldır terkedilmiştir ve orada namaz kılınmamaktadır, bu
yüzden harabeye dönüşmüş ve bir bölümü de ambar yapılmıştır. 15 yıldan beri
burada yerleşmiş bulunan inkılap muhafızları son zamanlarda bazı onarımlar yapılmışlar.
Bu onarımların sebebi ise bu binanın uygun olmayan durumu, özellikle tavanının
yıkılmak üzere oluşuydu; ancak, bu birliklerde bulunan kardeşler caminin şer'î
hükümlerini bilmediklerinden ve bilenlerin de onları aydınlatmadıklarından
caminin bu bölümünde bir takım odalar yapmışlardır ve bu onarımlar için çok
miktarda para harcanmıştır, şimdi binanın yapımı bitmek üzeredir; bunu dikkate
alarak şu sorulara cevap verir misiniz:
1- Bu işi yöneten ve düzenleyenler, şer'î hükmü bilmedikleri takdirde bu iş
için beytülmalden harcanan paradan şer'an sorumlu mudurlar? Ayrıca, bu yüzden
günahkâr sayılırlar mı?
2- Harcanan paraların beytülmalden harcandığını göz önünde bulundurarak
(caminin bu bölüme ihtiyacı olmadığı ve orada namaz kılınmadığı müddetçe) caminin
bütün şer'î hükümlerine riayet edilerek bu odalarda Kur'ân ve din hükümlerinin
öğretimi ve caminin diğer işleri için yararlanmak caiz midir? Yoksa, bu
odaların yıkılması mı gerekir?
Cevap: Caminin üstü örtülü bölümünde yapılan odaların yıkılarak eski hâline
dönüştürülmesi farzdır. Oraya harcanan paralarda ifrat ve tefrite düşülmemişse,
ayrıca, bu iş bilerek yapılmamışsa ve öğrenmemekte de kusur edilmemişse
herhangi birinin sorumlu olduğu söylenemez. Caminin üstü örtülü bölümünde cami
imamının denetimi altında Kur'ân-ı Kerim, din ahkâmı ve diğer İslâmî öğreti
halkaları oluşturmanın ve bu bölümden dinî törenler için yararlanmanın namaz
kılanları rahatsız etmediği taktirde sakıncası yoktur; namaz ve benzeri ibadî
vazifelere zarar dokunmaması ve halk birliklerinin camide bulunmaları için
cemaat imamının, bu birliklerle ve caminin diğer sorumlularıyla yardımlaşması
farzdır.
Soru 401: Birkaç cami cadde
genişletme plânına gir-mektedirler. Taşıtların rahat hareket edebilmesi için bu
camilerin bazılarının tamamen ve bazılarının da bir bölümünün yıkılması
gerekiyor, bu hususta görüşünüzü nedir?
Cevap: Önemsenmemesi ve göz ardı edilmesi mümkün olmayan bir maslahat olması
dışında, camiyi veya caminin bir bölümünü yıkmak caiz değildir.
Soru 402: Halkın abdest alması için
camilere bırakılan su, az miktarda şahsi istifadeler için kullanılabilir mi?
Örneğin, esnaflar, soğuk su olarak veya arabaya koymak için bu sudan
alabilirler mi? Bu camileri belirli bir şahıs vakfetmediğinden, onun izin
vermesi diye bir şey de söz konusu değildir.
Cevap: Sadece namaz kılanların abdest almaları için vakfedildiği bilinmezse,
örfen caminin bulunduğu mahallede komşular ve oradan geçenlerin bu gibi sudan
yararlanmaları normal olursa, -ihtiyat etmek daha iyi olmasına rağmen- bu tür
istifadelerin sakıncası yoktur.
Soru 403: Mezarlığın yanında bir
cami var; Müslümanlar mezarları ziyarete geldiklerinde, -örneğin akrabalarının
mezarlarını yıkamak için- camiden su alıyorlar, o suyun camiye vakfolunduğu
veya genel halka ait olduğu bilinmiyor; suyun camiye vakfolmadığı, ancak,
abdeste ve taharet için kullanmaya tahsis edildiği takdirde bu gibi tasarruflar
caiz midir?
Cevap: Caminin dışındaki bir mezarı yıkamak için camiden su almak halk arasında
yaygın olur ve kötü (münker) sayılmazsa ayrıca o suyun sadece abdest veya
abdest ve taharet için vakfedildiğine dair delil de olmazsa sakıncası yoktur.
Soru 404: Caminin onarıma ihtiyacı
varsa şer'î hakimden veya onun vekilinden izin almak gerekir mi?
Cevap: Camiyi karşılık beklemeden -kendi veya hayır severlerin malıyla-
onarmak, şer'î hâkimden izin almayı gerektirmez.
Soru 405: Üzerinde çok zahmet
çektiğim mahalle camisinde defnedilmeye vasiyet etmem caiz midir? Ben bu
caminin içinde veya avlusunda defnedilmeği arzulu-yorum.
Cevap: Vakıf akdi okunduğunda ölünün defnedilmesi istisna edilmemişse orada
defin caiz değildir ve bu alanda vasiyetiniz geçerli değildir.
Soru 406: Bundan yaklaşık yirmi yıl
önce bir cami yapılmış ve mübarek "Sahib'ez-Zaman" (Allah zuhurunu
yakın eylesin) ismi verilmiştir ve bu ismin caminin vakıf akdinde zikredildiği
de belli değildir; acaba caminin ismini merkez camii olarak değiştirmenin
sakıncası var mıdır?
Cevap: Sadece ismin değiştirilmesinde sakınca yoktur.
Soru 407: Burada eskiden beri süregelen yaygın bir adet var. Muharrem,
safer, ramazan aylarında ve diğer dinî münasebetlerde harcanması için camiye
adaklar yapılıyor. Son zamanlarda camilerde ısıtma ve benzeri teçhizatlardan
yararlanılmaktadır. Mahalle ahalisinden biri ölünce camide onun için anma
merasimi (Fatiha meclisi) düzenleniyor. Bu merasimlerde caminin aydınlatma ve
ısıtmasından yararlanılıyor ve merasimi düzenleyenler bu masrafları
karşılamıyorlar, bu şer'an caiz midir?
Cevap: Özel yas merasimleri ve benzerlerinde caminin imkanlarından
yararlanmanın caiz oluşu o imkanların camiye ne adla adak adandığına veya ne
için vakfedildiğine bağlıdır.
Soru 408: Bir köyde yeni yapılmış bir cami var (bu cami eski caminin yerine
inşa edilmiştir) yeri eski caminin bir parçası olan bu caminin bir köşesinde
şer'î hükmü bilmemelerinden dolayı bir çayhane yapmışlar, onun üzerinde de bir
kütüphane yapmışlar; bu hususta görüşünüz nedir?
Cevap: Önceki caminin yerinde çayhane yapmak sahih değildir ve oranın yine
camiye dönüştürülmesi farzdır; caminin üstü de cami hükmündedir, dolayısıyla caminin
bütün şer'î eser ve hükümleri orda da geçerlidir; ancak kitap mütalaa etmek
için oraya kitap rafları bırakmak ve orada kitap bulundurmak namaz kılanlara
engel olmazsa sakıncası yoktur.
Soru 409:"Köylerin birinde
yıkılmak üzere olan bir cami vardır, yol açmaya engel olmadığından onu yıkmak
için de herhangi bir gerekçe yok." Acaba bu camiyi tamamen yıkmak caiz
midir? Bu camiye ait bir miktar eşya da var, bu eşyalar kime verilmelidir?
Cevap: Camiyi yıkmak caiz değildir ve genel olarak caminin harabe olması onu
camilikten çıkarmaz; caminin eşyaları ve gelirlerine eğer o camide ihtiyaç
olmazsa istifade etmek için diğer camilere verilmesinin sakıncası yoktur.
Soru 410: Şimdiki vakıflarda caminin
bir parçasını oluşturan kütüphaneler gibi, caminin binasına girmeden ve camide
tasarruf etmeden caminin avlusunun bir köşesinde müze yapmak caiz midir?
Cevap: Caminin avlusunun vakıf şekliyle çelişirse veya caminin binasının
değişmesine sebep olursa caminin avlusunda müze veya kütüphane yapmak caiz
değildir. Bu iş için caminin yakınında ayrı bir yer yapmak daha iyidir.
Soru 411: Vakfedilmiş bir yerde cami, dini medrese ve umumi kütüphane
yapılmıştır; bunların hepsi şimdi faaliyet halindedir. Burası şimdi belediyenin
yıkım projesi içine girmektedir; bunları yıkarak belediyeden yardım alıp daha
iyi bir bina yapmak için belediyeyle nasıl yardımlaşılabilir?
Cevap: Belediye onu yıkar da karşılığını verirse bunu almanın sakıncası yoktur;
ancak, önemli bir maslahat olmaksızın vakfedilmiş cami ve medreseyi yıkmak
had-dizatında caiz değildir.
Soru 412: Bir camiyi büyültmek için caminin avlusunda bulunan ağaçlardan
birkaçını kesmek gerekiyor; bu iş caiz midir?
Elbette, caminin avlusu büyüktür ve orada çok ağaç bulunmaktadır.
Cevap: Camiyi genişletmeye gerek varsa ve caminin avlusunu camiye eklemek ve
ağaçları kesmek vakfı değiştirmek sayılmazsa sakıncası yoktur.
Soru 413: Önceden caminin üstü
kapalı bölümünden olan, belediyenin bayındırlaştırma projesi alanına girdikten
sonra yıkılarak yol olan yerin hükmü nedir?
Cevap: Önceki cami hâline dönüşmesi ihtimali uzaksa, orada camiye dair şer'î
hükümlerin geçerli oluşu belli değildir.
Soru 414: Ben bir müddettir
camilerden birinde cemaat namazı kıldırıyorum ve o caminin nasıl
vakfedildiğinden de haberim yok; caminin gider açısından bir takım sorunlarla
karşılaştığı dikkate alındığında caminin bodrumunu camiye uygun bir iş için
kiraya vermek caiz midir?
Cevap: Bodruma cami denilmezse ve caminin ihtiyacı olan eklerden de olmazsa
sakıncası yoktur.
Soru 415: Caminin giderlerini
karşılamak için bir emlaki olmadığından caminin yönetim kurulu -dernek üyeleri-
caminin üstü kapalı bölümünün altında bodrum kazmışlar ve caminin ihtiyaçlarını
karşılamak için orada bir iş yeri oluşturmak istiyorlar; bu iş caiz midir?
Cevap: Caminin üstü kapalı bölümünün altını işyeri ve benzeri şeyler yapmak
için kazmak caiz değildir.
Soru 416: Kafirlerin, tarihi
eserleri görmek için bile olsa Müslümanların camisine girmeleri caiz değil
midir?
Cevap: Kafirlerin mescidul harama girmeleri haramdır. Diğer camilere girmeleri
de hürmetsizlik sayılırsa caiz değildir. İhtiyat gereği diğer camilerede
girmemelidirler.
Soru 417: Kâfirlerin eliyle yapılan
bir camide namaz kılmak caiz midir?
Cevap: Orada namaz kılmanın sakıncası yoktur.
Soru 418: Kâfir bir kimse cami
yapılması için veya camiye yardım için mal bağışlarsa, onu kabul etmek caiz
midir?
Cevap: Sakıncası yoktur.
Soru 419: Birisi geceleyin camiye
gelerek orada uyur da cünüp olursa ve uyandığında camiden çıkamazsa vazifesi
nedir?
Cevap: Camiden çıkamaz ve başka bir yere gide-mezse, camide kalmasının caiz
olması için hemen teyemmüm etmesi farzdır.